Günümüzde 5000'in üzerinde tanımlanmış flavonoid türü bulunmaktadır. Bu etkileyici sayı, doğanın bize sunduğu bu güçlü biyoaktif bileşiklerin ne kadar çeşitli olduğunu gösteriyor. Bitkilerde doğal olarak bulunan flavonoidler, sağlığımıza birçok fayda sağlayan antioksidanların önemli bir grubudur.
Flavonoid, bitkilerde doğal olarak bulunan fenolik yapıya sahip biyoaktif bileşiklerdir. Kimyasal olarak C6-C3-C6 konfigürasyonunda bir iskelet yapısına sahiptirler. Üç halkalı bir moleküler düzenle karakterize edilirler. Bu halkalar, IUPAC terminolojisine göre A, B ve C olarak adlandırılmaktadır. İki fenil halkası ile bir heterosiklik halkadan oluşurlar.
Flavonoid nedir sorusunun tarihsel yanıtı 1936 yılına kadar uzanmaktadır. Szent-Györgye ve çalışma arkadaşları tarafından keşfedilen bu bileşikler, başlangıçta P vitamini olarak adlandırılmıştır. Öncelikle bitkilerin yaşamsal işlevlerinden sorumlu olan sekonder metabolitler olarak görev yaparlar. Bitkilere renk, koku ve tat kazandırmanın yanı sıra, ultraviyole ışınlarına ve çevresel etkilere karşı koruma sağlarlar.
Bugüne kadar 5000'den fazla farklı flavonoid türü tanımlanmıştır. Bunlar arasında en yaygın olanları;
Ayrıca flavonoid içeren besinler günlük diyetimizde önemli bir yer tutar. Bu değerli bileşikler antioksidan özellikleriyle tanınmaktadır. Bu sayede flavonoid faydaları arasında en öne çıkanı serbest radikallerin etkisiz hale getirilmesidir. Bunun yanında flavonoid ne işe yarar sorusunun cevabı olarak anti-inflamatuar, antiviral, anti-alerjik ve bağışıklık destekleyici etkileri de sayılabilmektedir.
Flavonoidler vücudumuzda birçok işlevi yerine getiren güçlü biyoaktif bileşiklerdir. Bu değerli besin öğeleri, öncelikle antioksidan özellikleriyle öne çıkarlar. Serbest radikallerle reaksiyona girerek onları etkisiz hale getirirler ve bu sayede hücre hasarını önlerler.
Kalp sağlığı flavonoidlerin en çok fayda sağladığı alanlardan biridir. Bu bileşikler, LDL kolesterol seviyelerini düşürerek, arterlerdeki iltihaplanmayı azaltarak kan basıncını düşürerek ve kan pıhtılaşmasını önleyerek kalp krizi ve felç riskini azaltabilirler. Ayrıca, en önemlileri arasında olan tip 2 diyabet riskini azaltma potansiyelleridir.
Flavonoidler beyin sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Beyindeki kan damarlarını genişleterek, beyne daha fazla oksijen ve besin sağlarlar. Bunun yanında nöronların iletişimini güçlendirerek hafıza ve öğrenme yeteneğini artırabilirler. Flavonoid faydaları arasında bağışıklık sistemini güçlendirmek de bulunmaktadır. Anti-inflamatuar özellikleri sayesinde enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olurlar.
Flavonoid içeren besinler tüketerek kanser riskini azaltmak mümkündür. Antioksidan özellikleriyle DNA hasarını önleyerek ve anti-inflamatuar özellikleriyle kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatarak sağlığımıza katkı sağlarlar. Bunlara ek olarak, antimutajenik, antiproliferatif, antitümör ve antiviral özellikleriyle de dikkat çekerler. Bu bileşikler insan sağlığını koruyan ve artıran doğal koruyuculardır.
Bilimsel araştırmalar sonucunda, flavonoidler yapılarına ve özelliklerine göre altı temel sınıfa ayrılmaktadır. Kimyasal yapılarındaki farklılıklar, bu bileşiklerin biyolojik etkilerini doğrudan belirlemektedir.
Bilim dünyasının kapsamlı çalışmaları, flavonoid bileşiklerinin sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerini sürekli ortaya koymaktadır. Bu doğal moleküller, öncelikle güçlü antioksidan özellikleri sayesinde serbest radikallerle savaşır ve hücre hasarını önler. Flavonoid faydaları arasında en dikkat çekici olan kardiyovasküler sistem üzerindeki olumlu etkileridir. Kan damarlarını gevşeterek kan akışını düzenlerler. Kötü kolesterol seviyelerini düşürürler. Ayrıca pıhtılaşmayı önleyici özellikleri, kalp krizi riskini %27 oranında azaltabilmektedir.
Bu bileşikler beyindeki kan akışını iyileştirip, sinir hücrelerini koruyarak nörodejeneratif hastalıkların riskini azaltır. Özellikle Alzheimer ve Parkinson hastalıklarında koruyucu etkileri belirgindir. Bunun yanı sıra hafıza ve öğrenme süreçlerini destekleyerek bilişsel fonksiyonları geliştirir.
Flavonoid içeren besinlerin tüketimi, metabolik sağlığımızı da destekler. İnsülin duyarlılığını artırarak tip 2 diyabet riskini azaltırlar. Bununla birlikte, faydaları arasında:
Epidemiyolojik çalışmalara göre, ABD'deki günlük flavonol ve flavon alım miktarı kadınlarda 20 mg, erkeklerde 22 mg civarındadır.
Doğada birçok bitki türünde bulunan flavonoid kaynakları günlük beslenmemizin önemli bir parçasıdır. Renk bakımından zengin meyve ve sebzeler, flavonoid içeren besinler arasında öne çıkar. Özellikle meyve ve sebzeler ne kadar renkli olursa, içerdikleri flavonoid miktarı o kadar yüksektir.
Dut (100 gramda 1,4-704 mg), kiraz (7-143 mg), böğürtlen (10-139 mg) ve yaban mersini (11-26 mg) en yüksek antosiyanin içeren besinlerdir.
Sebzeler:
Bu besinleri düzenli olarak tüketmek, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu antioksidan desteğini sağlayabilmektedir.
Flavonoidlerin vücudumuzda etkili olabilmesi, biyoyararlanımlarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu bileşikler tüketildikten sonra bağırsaklarda emilmekte ve metabolize edilmektedir. Ancak farklı flavonoid türlerinin emilim oranları değişiklik gösterir. Örneğin, izoflavonlar bağırsak mikroflorası tarafından iyi metabolize edilirken, antosiyaninler düşük emilim oranına sahiptir.
Yapılan bilimsel araştırmalar, yetişkin bireylerin günlük 20-35 mg kadar tüketmeleri gerektiğini göstermiştir. Bununla birlikte, bazı uzmanlar flavonoid faydalarından maksimum düzeyde yararlanmak için günde 500 mg tüketilmesini önermektedir.
Flavonoid içeren besinler doğal yollarla tüketildiğinde genellikle güvenlidir ve diğer besin maddeleriyle sinerjik etki gösterir. Öte yandan, takviye formunda kullanıldığında dikkat etmek gerekir. Aşırı tüketim sindirim sorunlarına, baş ağrısına ve ilaç etkileşimlerine yol açabilmektedir. Takviye kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.
Flavonoidler, bitkilerde doğal olarak bulunan güçlü antioksidan özellikli bileşiklerdir. Serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önler, kalp ve beyin sağlığını destekler, diyabet riskini azaltır. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Yaban mersini, ahududu, çilek, elma, soğan, brokoli, yeşil çay, kırmızı şarap ve bitter çikolata flavonoid açısından zengin besinlerdir. Genel olarak, renkli meyve ve sebzeler yüksek miktarda flavonoid içerir.
Yetişkinler için önerilen günlük alımı 20-35 mg civarındadır. Bazı uzmanlar maksimum fayda için günde 500 mg'a kadar tüketilmesini önermektedir. Ancak, doğal besinlerden alınan flavonoidler genellikle güvenlidir ve takviye kullanımında bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.
Evet, altı temel türü vardır: flavonoller, flavonlar, flavan-3-oller, antosiyaninler, izoflavonlar ve flavanonlar. Her bir tür, farklı besinlerde bulunur ve kendine özgü sağlık faydaları sunar.
Flavonoidlerin emilimini artırmak için, sebze ağırlıklı öğünlerde yeterli miktarda bitkisel yağ ve karbonhidrat tüketmek faydalıdır. Ayrıca, çeşitli flavonoid kaynaklarını düzenli olarak tüketmek ve besinleri farklı şekillerde hazırlamak da emilimi artırabilir.
Diyetisyen Ece Kirmit web sitesi ve sosyal medya kanallarında bulunan içerikler bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi, tanı ve bilgi için iletişime geçiniz.
@ 2023 Tüm Hakları Saklıdır.