Kortizon tedavisinde beslenme düzeni, tedavinin başarısını ve yan etkilerin kontrolünü doğrudan etkileyen kritik bir faktördür. Kortizon, iltihaplanma ve bağışıklık sistemi hastalıklarının yönetiminde etkili bir tedavi yöntemi olsa da vücutta su ve tuz tutulumu, hem kilo artışı hem de ödem gibi istenmeyen etkilere neden olabilmektedir. Bu yan etkileri minimuma indirmek için beslenme alışkanlıklarımızı nasıl düzenlememiz gerektiğini bu yazıda detaylı olarak ele alacağız.
Kortizon, vücutta doğal olarak bulunan kortizol hormonunun sentetik versiyonu olarak birçok hastalığın tedavisinde kullanılan güçlü bir ilaçtır. Kortizon tedavisinde beslenme planı yapmadan önce, bu ilacın vücudumuzu nasıl etkilediğini anlamak önemlidir.
Öncelikle, kortizon güçlü anti-inflamatuar (iltihap önleyici) özelliğe sahiptir. Vücudun bağışıklık tepkisini azaltarak şişlik, kızarıklık ve ağrı gibi semptomları hafifletir. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılayıcı etkisiyle otoimmün hastalıklarda ve eklem şişliği durumlarında etkili olur. Ancak bu baskılama, enfeksiyon riskini de artırabilmektedir.
Metabolizma üzerindeki etkileri oldukça belirgindir. Kortizon kan şekerini yükseltir, iştahı artırır. İştah artışı ve karbonhidrat metabolizmasındaki değişiklikler, kilo alımına ve özellikle karın bölgesinde yağlanmaya yol açar. Yüzde yuvarlaklaşma (ay yüzü), ensede yağ birikimi ve ciltte incelme gibi Cushing sendromu belirtileri görülebilmektedir.
Vücutta tuz ve su tutulumuna neden olarak ödem ve tansiyon yüksekliğine yol açabilmektedir. Bu nedenle kortizon kullananlar ne yememeli konusunda tuzlu gıdalar başta gelir.
Uzun süreli kullanımda osteoporoz (kemik erimesi) riski oluşabilmektedir. Protein yıkımını artırarak kas zayıflığına ve kas kütlesinin azalmasına neden olabilmektedir.
Ruh hali değişiklikleri, anksiyete, depresyon ve uykusuzluk gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Bazı hastalarda doz düşme döneminde depresyon geliştiği bildirilmiştir.
Katarakt ve göz içi basıncı artışı (glokom) gelişebilmektedir. Ciltte ise incelme, kolay morarma, yara iyileşmesinde gecikme ve çatlaklar oluşabilmektedir.
Kortizon tedavisinde beslenme planı, ilacın yan etkilerini en aza indirmek için hayati önem taşır. Doğru beslenme alışkanlıkları, tedavi sürecini daha rahat geçirmenize yardımcı olurken, sağlığınızı da korur. Ancak neler yiyebileceğiniz ve nelerden uzak durmanız gerektiği konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir.
Kemik sağlığınızı korumak için kalsiyumdan zengin besinler tüketmelisiniz. Özellikle süt, yoğurt, peynir (tuzsuz tercih edilmeli), yeşil yapraklı sebzeler, soya fasulyesi ve kuru baklagiller beslenme listenizde yer almalıdır. Bunlar, kortizonun neden olabileceği kemik erimesine karşı koruma sağlar. Ayrıca günde 1.5 gram kalsiyum ve 800IU D vitamini takviyesi almak faydalı olabilmektedir.
Potasyumdan zengin besinler tüketmek de önemlidir. Tatlı patates, muz, avokado, ıspanak, mantar ve brokoli gibi potasyum açısından zengin besinler kas güçsüzlüğünü önlemeye yardımcı olur. Bunun yanı sıra, glisemik indeksi düşük olan kurubaklagiller, tam tahıllı ürünler ve çavdar ekmeği gibi besinleri tercih etmelisiniz.
Su tüketimini artırmak vücudunuzun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Günde ortalama 2-2.5 litre su içmeyi hedefleyin. Kortizon kullanırken ne yenir sorusuna yanıt olarak proteinden zengin beslenmeniz ve düzenli egzersiz yapmanız da kas kaybını önlemeye yardımcı olacaktır.
Ne yememeli konusunda tuz başta gelir. Tuz tüketimini azaltmak, hatta mümkünse tamamen kesmek önemlidir. Konserveler, şarküteri ürünleri, hazır çorbalar, salata sosları ve işlenmiş gıdalar yüksek sodyum içerdiğinden uzak durulmalıdır.
Şekerli gıdalar ve beyaz un içeren ürünlerden kaçınmalısınız çünkü kortizon kan şekerini yükseltir. Glisemik indeksi yüksek patates, kavun, karpuz, üzüm ve olgun muz gibi meyvelerden ve meyve sularından da uzak durmalısınız.
Yağlı besinler, kızartmalar, fast food ve sakatatlar kan yağlarını yükselteceğinden tüketilmemelidir. Özellikle doymuş-katı yağlardan fakir bir diyet uygulamalısınız. Ayrıca kortizon tedavisi iştahı artırdığından, kilo kontrolü için bu tür yiyeceklerden kaçınmak büyük önem taşır.
Düzenli yaşam alışkanlıkları, kortizon tedavisinde beslenme kadar önemli bir rol oynar. Yaşam tarzı değişiklikleri ile yan etkileri önemli ölçüde azaltabilir ve tedavinin etkinliğini artırabilirsiniz.
Kortizon kullanımı sırasında görülen kas ve kemik kaybını önlemeye yardımcı olur. Hafif tempolu yürüyüşler, yüzme ve eliptik bisiklet gibi aerobik egzersizler ile lastik veya hafif dumbıl kullanarak kaslarınızı güçlendirebilirsiniz. Haftada en az 3 gün, 30 dakikalık fiziksel aktivite yapmak, metabolizmanızı hızlandıracaktır.
Kortizon tedavisi sürecinde göz ardı edilmemesi gereken bir faktördür. Meditasyon, derin nefes alma egzersizleri ve yoga gibi rahatlatıcı aktiviteler, vücuttaki stres hormonlarını azaltarak kortizol seviyelerini dengeler. Ayrıca doğada ve açık havada zaman geçirmek de stres düzeyini düşürmeye yardımcı olur.
Hormon dengesinin sağlanmasında kritik rol oynar. Her gece 7-8 saat uyumaya özen gösterin. Özellikle gece 2'de kortizol seviyesi en düşük, sabah 8'de ise en yüksek olmalıdır. Bu doğal ritmi korumak, tedavi sürecinde büyük fayda sağlar.
Buna ek olarak, kortizon tedavisi süresince düzenli tıbbi takip büyük önem taşır. Kan şekeri, tansiyon ve potasyum değerlerinizi düzenli kontrol ettirmelisiniz. Kortizon kullananlar ne yememeli konusunda diyetisyen desteği almak da faydalı olacaktır.
Bağışıklık sisteminizin baskılanması nedeniyle, grip ve zatürre gibi enfeksiyonlara karşı aşılanma önemlidir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, canlı aşılardan (BCG, su çiçeği, KKK, oral polio) kaçınmanız gerektiğidir.
Özellikle kafein tüketimini sınırlamak, akşam saatlerinde ekran kullanımını azaltmak ve uyumadan en az 6 saat önce kafein almamak da uyku kalitenizi artıracaktır. Tüm bu destekleyici alışkanlıklar, kortizon tedavisinin yan etkilerini azaltarak daha sağlıklı bir tedavi süreci geçirmenize yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, kortizon tedavisinde beslenme düzeni yan etkileri azaltmak için hayati önem taşır. Nihayetinde, dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku ile kortizon tedavisini daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilirsiniz. Tedavinizin başarısı için bu önerileri dikkate alarak yaşam kalitenizi yükseltebilir ve sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Kortizon tedavisi sırasında tuzlu yiyecekler, işlenmiş gıdalar, şekerli besinler ve yüksek glisemik indeksli gıdalardan (patates, kavun, karpuz, üzüm, olgun muz gibi) kaçınılmalıdır. Ayrıca, yağlı yiyecekler ve fast food tüketimi de sınırlandırılmalıdır.
Kortizon kullanan kişiler kalsiyumdan zengin besinlere (süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller) ağırlık vermeli, potasyum içeren gıdaları (muz, avokado, ıspanak) tüketmeli ve protein alımına dikkat etmelidir. Ayrıca, glisemik indeksi düşük karbonhidratlar ve bol su tüketimi önemlidir.
Kortizon tedavisi sonrası ilk 2-3 gün boyunca tuz tüketiminin kısıtlanması önerilmektedir. Ancak, hipertansiyon veya ödem sorunu olan kişilerde bu süre uzatılabilmektedir. Düşük tuzlu diyet uzun vadede tercih edilmelidir.
Evet, düzenli egzersiz kortizon tedavisi sırasında önemlidir. Hafif tempolu yürüyüşler, yüzme ve hafif ağırlık çalışmaları kas ve kemik kaybını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, haftada en az 3 gün, 30 dakikalık fiziksel aktivite önerilmektedir.
Yeterli ve kaliteli uyku, kortizon tedavisi alan kişiler için hormon dengesinin sağlanmasında kritik rol oynar. Her gece 7-8 saat uyumak önemlidir. Doğal kortizol ritmini korumak için gece 2'de en düşük, sabah 8'de en yüksek kortizol seviyesine sahip olmak tedavi sürecinde fayda sağlar.
Diyetisyen Ece Kirmit web sitesi ve sosyal medya kanallarında bulunan içerikler bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi, tanı ve bilgi için iletişime geçiniz.
@ 2023 Tüm Hakları Saklıdır.