4000 yıl önce Mayalar tarafından "Tanrıların Yiyeceği" olarak adlandırılan kakao, günümüzde bilim dünyasının da dikkatini çeken mucizevi bir besindir. Bu değerli tohum, kırmızı şaraptan iki kat, yeşil çaydan üç kat daha fazla antioksidan içermektedir. Dünya genelinde özellikle Batı Afrika'da yetiştirilmektedir.
Kakao, bilimsel adıyla Theobroma cacao (Tanrıların Yiyeceği), ebegümecigiller (Malvaceae) familyasına ait 4-8 metre boyunda yetişebilen bir ağaç türüdür. Gri-kahverengi renkte kabukları olan bu değerli bitki, tropikal iklim koşullarını sevmektedir. Bununla birlikte, gelişmesi için belirli şartlara ihtiyaç duymaktadır.
Kakao ağacı, yalnızca Afrika ve Güney Amerika kıtalarında doğal olarak yetişmektedir. Günümüzde ise dünya genelinde ekvator etrafındaki dar bir kuşakta yetiştirilen kakaonun en büyük üreticisi Fildişi Sahili'dir. Global üretimin yaklaşık %37'sini karşılamaktadır. Bu özel bitki, sıcak ve nemli bölgelere ihtiyaç duyduğundan, yetişme bölgesi dünya yüzeyinin yalnızca %4'üne karşılık gelmektedir.
Her kakao meyvesi içerisinde 20-60 arasında tohum bulunmaktadır. Bu tohumlar, çikolata yapımında kullanılan ana ham maddeyi oluşturmaktadır. Ayrıca kakao tohumlarından kakao yağı ve theobromin adlı bir alkaloit de elde edilmektedir. Bir kilogram çikolata yapmak için yaklaşık 400 ile 800 arasında kakao tohumu gerekmektedir.
Tarihsel açıdan bakıldığında ise 4.000 yıl önce Mayalar ve Aztekler tarafından "cacau" olarak adlandırılmıştır. Bu medeniyet için öylesine değerliydi ki kakao çekirdekleri para birimi olarak kullanılıyordu.
Kakao meyvesi toplandıktan sonra, tohumlar çıkarılmakta ve fermantasyon sürecine tabi tutulmaktadır. Bu süreç, çekirdeklerin tadını ve aromasını geliştirmek için oldukça önemlidir. Fermantasyon genellikle 5-7 gün sürmekte ve çekirdekler düzenli olarak karıştırılmaktadır. Bu işlemle birlikte kakaonun kahverengileşmesi, acılığının azalması ve karakteristik çikolata tadını kazanması sağlanmaktadır.
Fermantasyon sonrası, çekirdekler güneşte kurutulmakta ve daha sonra kavrulmaktadır. Kavurma işlemi çekirdeklerin aromalarını geliştirmekte ve kabuklarının daha kolay ayrılmasını sağlamaktadır. Son olarak, kavrulmuş çekirdekler ezilerek kakao kütlesi (likörü) elde edilmekte ve bu kütleden kakao tozu ve kakao yağı ayrıştırılmaktadır.
Sadece çikolata üretiminde değil, aynı zamanda gıda, kozmetik ve sağlık alanlarında da geniş kullanım alanına sahip değerli bir hammaddedir. Özellikle çikolata yapımında temel malzeme olan kakao, şeker ve süt tozu ile birlikte karıştırılarak farklı türlerde çikolatalar elde edilmektedir. Bununla birlikte pek çok tatlı, içecek ve aromalı ürünlerde lezzet verici olarak da kullanılmaktadır. İçerdiği flavonoidler sayesinde kalp sağlığını desteklemekte, kan basıncını düzenlemektedir. Ayrıca, beyin fonksiyonlarını iyileştirmekte ve içerdiği teobromin ile enerji seviyesini artırmaktadır.
Buna ek olarak, A, B1, B2, D ve E vitaminlerinin yanı sıra magnezyum, demir, potasyum gibi mineraller ve bitkisel proteinler açısından oldukça zengindir. Bu özelliğiyle günlük besin ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olurken, özellikle magnezyum eksikliğiyle ilgili sorunların giderilmesinde etkili olmaktadır. Kakao yağı ise kozmetik alanında cilt nemlendirici olarak kullanılmaktadır. Kuruluğu önlemekte ve aromaterapide tercih edilmektedir. Yapılan araştırmalar, kakao tüketiminin serotonin seviyesini artırarak ruh halini iyileştirdiğini ve stresin azalmasına yardımcı olduğunu da ortaya koymaktadır.
Kakao, toz, yağ ve çekirdek formunda bulunabilen çok yönlü bir besindir ve doğal, katkısız haliyle günlük beslenmeye kolayca dahil edilebilmektedir. Smoothie’lerden yoğurtlara, kurabiyelerden yulaf kaselerine kadar birçok tarifte kullanılabilmektedir. Enerji barları ve sıcak içeceklere de lezzet katmaktadır. Ayrıca kakao yağı, cildi nemlendirmek ve aromaterapi uygulamaları için tercih edilmektedir. Uzmanlar, sağlıklı bir diyet için günlük 1-2 yemek kaşığı (10-20 gram) kakao tozunun yeterli olduğunu belirtirken, bazı kaynaklar maksimum tüketimin 50 grama kadar çıkabileceğini, ancak 100 gramı geçmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Tüketim sırasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Aşırı tüketimi kafein benzeri etkiler göstererek uykusuzluk, endişe ve yüksek nabız gibi sorunlara yol açabilmektedir. Özellikle hamile ve emziren kadınların tüketim öncesi doktorlarına danışmaları önerilmektedir. Kakao, nemi kolayca çektiğinden kuru ve hava almayan kaplarda saklanmalıdır. İdeal saklama sıcaklığı 18-22 derece olmalıdır. Buzdolabında muhafaza edilmesi ürün kalitesini düşürebilmektedir. Kaliteli kakao tüketimi için içerisine şeker ya da tatlandırıcı eklenmeden kullanılması en sağlıklı yaklaşımdır.
Sağlık açısından birçok faydası bulunmaktadır.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'ne göre, normal kan akımını sağlayan endotelyuma bağlı vazodilatasyonun sürdürülmesi için günlük 200 mg kakao flavanolü alınmalıdır. Bu miktar yaklaşık 2,5 g yüksek flavanol içeren kakao tozu veya 10 g yüksek flavanol içeren bitter çikolata ile sağlanabilmektedir.
Besin değerleri açısından incelendiğinde kakao, adeta bir mineral ve vitamin hazinesidir.
Besin Öğesi | Miktar (100 g) | Not |
Kalori | 228 - 312 kcal | İşlenme şekline göre değişir. |
Karbonhidrat | 57.9 - 58 g | Ana enerji kaynağı |
Yağ | 13.7 - 21.7 g | 12.8 g kadarı doymuş yağ |
Protein | 18.5 - 20 g | Bitkisel protein kaynağı |
Lif | 1.8 - 37 g | Sindirimi destekler |
Özellikle antioksidan içeriği bakımından zengindir. Günlük beslenmemize önemli katkılar sağlamaktadır.
Vitamin | Miktar | Not |
B1 (Tiamin) | 0.2 mg | Sinir sistemi sağlığı |
B2 (Riboflavin) | 0.1 mg | Enerji üretiminde rol alır |
B3 (Niasin) | 1.7 mg | Sindirim ve cilt sağlığı |
B6 (Piridoksin) | 0.1 mg | Protein metabolizması |
B9 (Folat) | 38 μg | Hücre yenilenmesi |
E vitamini | - | Antioksidan |
K vitamini | - | Kan pıhtılaşmasında görev alır |
Kakao besin değerinin en dikkat çekici yönü mineral içeriğidir.
Mineral | Miktar | Günlük İhtiyaç Karşılama Oranı |
Bakır | 3.9 mg | %433 |
Magnezyum | 520 mg | %124 |
Çinko | 6.9 mg | %63 |
Demir | 10.5 mg | %58 |
Fosfor | 660 mg | - |
Potasyum | 1500 mg | - |
Kalsiyum | 130 mg |
Besin Öğesi | Miktar (20 g) | Not |
Kalori | 45–60 kcal | Düşük kalorili, tok tutucu |
Lif | 5 - 7 g | Günlük ihtiyacın %15’i |
İçerdiği zengin besin profiliyle kakao, sadece lezzetiyle değil, besleyici özellikleriyle de günlük beslenmemizde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, tüketim miktarına dikkat edilmeli ve günlük 20-25 gram civarında tutulmalıdır.
Sağlıklı beslenme programlarında kullanımı, hem lezzet hem de beslenme açısından önemli avantajlar sunmaktadır. Zengin antioksidan içeriğiyle, diyet rutininize eklendiğinde vücudunuza birçok fayda sağlayabilmektedir.
Günlük beslenmenize çeşitli şekillerde dahil edilebilmektedir. İşte diyetinize eklemek için bazı pratik yöntemler:
Özellikle kilo kontrolüne dikkat ediyorsanız, kakao kalori değeri düşük olduğundan iyi bir alternatiftir. Ayrıca, mutluluk hissi veren dopamin ve serotonin hormonlarının salgılanmasını sağlayarak psikolojik açlığı azaltmakta ve iştah dengesini korumaktadır. Bunun yanı sıra, kan şekerini dengede tutma özelliği sayesinde ani açlık krizlerini önlemektedir.
Zengin antioksidan içeriği sayesinde kalp sağlığını destekler, kan basıncını düşürür ve beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Ayrıca, içerdiği mineraller ve vitaminler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlığı olumlu yönde etkiler.
Uzmanlar, sağlıklı bir diyet için günlük 1-2 yemek kaşığı (10-20 gram) kakao tozu tüketimini önermektedir. Bu miktar, sağlık faydalarından yararlanmak için yeterlidir.
Kakao ağacının meyvelerinden elde edilir. Meyveler toplandıktan sonra tohumlar çıkarılır, fermente edilir, kurutulur ve kavrulur. Daha sonra ezilerek kakao kütlesi elde edilir ve bu kütleden kakao tozu ve kakao yağı ayrıştırılır.
Protein, lif, vitaminler (özellikle B kompleks vitaminleri) ve mineraller (magnezyum, demir, çinko, bakır) açısından zengindir. 100 gram kakao tozu ortalama 228-312 kalori içerir ve yüksek antioksidan içeriğine sahiptir.
Smoothie'lere, yoğurtlara, kahvaltılıklara eklenebilir veya sıcak içeceklerde kullanılabilir. Ayrıca, şekersiz tatlı tarifleri için de ideal bir malzemedir. Önemli olan, doğal halinde ve şeker eklenmeden tüketilmesidir.
Diyetisyen Ece Kirmit web sitesi ve sosyal medya kanallarında bulunan içerikler bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi, tanı ve bilgi için iletişime geçiniz.
@ 2023 Tüm Hakları Saklıdır.