Haşimato hastalığı, kadınlarda erkeklere oranla 15-20 kat daha fazla görülen ve tiroid bezinin iltihaplanmasıyla karakterize bir otoimmün rahatsızlıktır. Bu hastalıkta bağışıklık sistemimiz kendi tiroid bezimize saldırarak zamanla tiroid yetmezliğine yol açabilmektedir. Yorgunluk, kilo artışı, saç dökülmesi, kabızlık ve depresyon gibi belirtilerle kendini gösterdiği için günlük yaşam kalitemizi ciddi şekilde etkileyebilmektedir.
Bu yazımızda haşimato hastaları nasıl beslenmeli sorusunu detaylıca ele alacak ve hastalık yönetiminizi kolaylaştıracak bilgiler sunacağız.
Haşimato hastalığı tiroid bezini hedef alan, kronik bir otoimmün rahatsızlıktır. 1912 yılında Japon bilim insanı Dr. Akira Haşimato tarafından "Struma Lymphomatoza" olarak tanımlanmış olup, tıp literatüründe kronik lenfositik tiroidit olarak da bilinmektedir. Bağışıklık sisteminin kendi tiroid hücrelerine saldırması sonucu gelişen bu durum, hipotiroidizmin (tiroid bezinin az çalışması) en önemli sebebidir. Hipotiroidi vakalarının yaklaşık %90'ı haşimato hastalığı kaynaklıdır.
Bu hastalık, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırarak onu tahrip ettiği otoimmün bir rahatsızlıktır. Bu süreçte yüksek miktarda anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikorları üretilmektedir. Bu antikorlar tiroid hücrelerine bağlanarak iltihap oluşumuna yol açmaktadır. Ayrıca, doğal öldürücü hücreler de tiroid dokusunu hedef almaktadır. Zamanla tiroid dokusu hasar görerek yerini lenfoid dokuya bırakmakta ve hormon üretimi azalmaktadır.
Hastalığın ilk evrelerinde hormon düzeyleri normal olsa da anti-TPO yüksekliği ve hafif guatr görülebilmektedir. İlerleyen dönemlerde ise tiroid yetmezliği gelişmektedir. Ayrıca bazı hastalarda başlangıçta tiroid hormonlarının kana karışmasıyla geçici hipertiroidi yaşanabilmektedir. Haşimato hastalığı kadınlarda daha yaygın olup özellikle 30-50 yaş aralığında sık görülmektedir. Türkiye’de kadınların %30-50’sinde rastlandığı tahmin edilmektedir. Bu hastalıkta uygun bir beslenme düzeni ve diyet, semptomların kontrol altına alınmasında önemli rol oynamaktadır.
Haşimato hastalığı belirtileri genellikle sinsi bir şekilde ve yavaş ilerleyen bir süreçte ortaya çıkmaktadır. Hastalığın klinik bulguları kendine özgü olmadığından, teşhis aşamasında zorluklar yaşanabilmektedir. Tiroid bezinin zamanla hasar görmesiyle, hem vücuttaki metabolizma hızı yavaşlamakta hem de çeşitli semptomlar kendini göstermeye başlamaktadır.
En sık görülen haşimato belirtileri şunlardır:
Ayrıca haşimato hastalığı zihinsel ve duygusal belirtilere de yol açabilmektedir. Depresyon, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, hareketlerde yavaşlama ve asabiyet sıkça görülen psikolojik belirtilerdendir. Özellikle beyin sisi olarak adlandırılan bilişsel fonksiyonlarda zayıflama, hastaların günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilmektedir.
Kadınlarda ise adet düzensizlikleri, aşırı veya uzamış adet kanamaları ve gebe kalmada zorluklar görülebilmektedir. Hastalığın ilerlemiş aşamalarında ise daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Sonuç olarak, ilerlemiş vakalarda kalp zarında, akciğerde ve karında sıvı birikimi gibi komplikasyonlar da gözlemlenebilir. Haşimato diyeti ve haşimato beslenme konusunda doğru adımlar atılması, bu belirtilerin şiddetini azaltmada önemli rol oynamaktadır.
Doğru beslenme, haşimato hastalığı tedavisinde ilaç kullanımı kadar önemli bir role sahiptir. Bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırdığı bu otoimmün süreçte, uygun haşimato beslenme düzeni semptomların hafifletilmesine ve hastalık ilerleyişinin yavaşlatılmasına yardımcı olabilmektedir.
Öncelikle haşimato hastalarının gluten içeren gıdaları beslenme düzenlerinden çıkarmaları önerilmektedir. Gluten, bağırsak geçirgenliğini artırabilmektedir. Tiroid dokusuyla arasındaki moleküler benzerlik nedeniyle bağışıklık sisteminin tiroid dokusuna saldırmasını tetikleyebilmektedir. Aynı şekilde, süt ürünlerinde bulunan kazein proteini de benzer etkilere sahiptir.
Bunun yanı sıra, tuz kullanımını azaltmak ve yemeklerinize pişme sonrası baharatlar eklemek faydalı olacaktır. Zencefil ve zerdeçal gibi anti-inflamatuar baharatlar tercih edebilirsiniz.
Selenyum ve çinko gibi mineraller tiroid sağlığı için önemlidir. Brezilya fındığı, kabak çekirdeği, balık, hindi ve yumurta gibi çinko ve selenyumdan zengin besinlere yer vermelisiniz. Haftada en az iki kez balık tüketmeye çalışın, tercihinizi küçük balıklardan yana kullanın.
Ayrıca, metabolizma yavaşlaması nedeniyle yeşil çay tüketimi de önerilmektedir. Ancak günde üç kupayı geçmemeye dikkat edin. Buna bağlı olarak, klor ve florür hormon seviyelerini etkileyebileceğinden musluk suyundan kaçının ve Sağlık Bakanlığı onaylı suları tercih edin.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek ve kronik iltihaplanmayı azaltmak için tam tahıllar ve B vitamini bakımından zengin besinler de haşimato hastalığının yönetiminde önemli rol oynamaktadır. Bu sebeple, günlük beslenmenizde sebze-meyve tüketimine yer vermeyi unutmayın.
Beslenme düzeninde bazı gıdaların çıkarılması, haşimato hastalığı yönetiminde kritik bir adımdır. Bağışıklık sistemini tetikleyen ve kronik enflamasyonu artıran besinlerden uzak durmak, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilmektedir.
Öncelikle gluten içeren tahıllar (buğday, arpa, çavdar) haşimato hastalarının diyetlerinden çıkarılması gereken besinlerin başında gelmektedir. Yapılan çalışmalarda, glutensiz beslenme ile tiroid antikorlarının düştüğü gösterilmiştir. Bu sebeple gluten, bağırsak geçirgenliğini artırarak bağışıklık sisteminin tiroid dokusuna saldırmasını tetikleyebilmektedir. Benzer şekilde, süt ürünlerinde bulunan kazein ve laktoz da bağışıklık sistemini uyararak hastalığın ilerlemesine katkıda bulunabilmektedir.
Haşimato diyetinde aşağıdaki besin gruplarından uzak durulması önerilmektedir:
Ayrıca, guatrojenik besinlerin (turp, lahana, karnabahar, brokoli) aşırı tüketimi de tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilmektedir. Bu besinler pişirilerek tüketildiğinde zararlı etkileri azalmaktadır. Bunlara ek olarak, bu besinlerin tüketim miktarına dikkat edilmelidir.
Sonuç olarak, haşimato hastalığı yönetiminde doğru beslenme stratejileri hayati önem taşır. Unutulmamalıdır ki, her hasta için beslenme planı kişiselleştirilmelidir. Bu nedenle bir uzman gözetiminde sağlığınıza en uygun beslenme planını oluşturmak, hastalıkla mücadelede başarıya ulaşmanın anahtarıdır.
Haşimato hastaları için önerilen beslenme düzeninde yeşil sebzeler, protein açısından zengin besinler, temel yağ asitleri, vitamin ve mineraller önemlidir. Gluten içeren gıdalar, süt ürünleri, şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır. Ayrıca, balık, beyaz et, yumurta gibi selenyum ve çinko bakımından zengin besinler tüketilmelidir.
Haşimato hastalarının gluten içeren tahıllar, süt ürünleri, işlenmiş şekerli yiyecekler, fast food, rafine tahıllar, soya ürünleri ve aşırı miktarda guatrojenik besinlerden (turp, lahana, karnabahar, brokoli) kaçınmaları önerilmektedir. Ayrıca alkol ve kafeinli içeceklerin tüketimi de sınırlandırılmalıdır.
Haşimato hastalığının başlıca belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, kilo alma, kabızlık, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, kas ve eklem ağrıları, depresyon ve konsantrasyon bozukluğu yer alır. Ayrıca, soğuğa karşı artan hassasiyet ve ses değişiklikleri de görülebilmektedir.
Haşimato hastalığının kesin bir tedavisi yoktur, ancak semptomlar kontrol altına alınabilmektedir. Tedavi genellikle tiroid hormonu (levotiroksin) takviyesi ile yapılmaktadır. Bunun yanında, doğru beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri hastalığın yönetiminde önemli rol oynamaktadır.
Haşimato hastalığında düzenli egzersiz, stres yönetimi ve kaliteli uyku, beslenme kadar önemlidir. Bu yaşam tarzı değişiklikleri, bağışıklık sistemini dengelemeye, metabolizmayı hızlandırmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca, semptomların hafifletilmesine ve hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılmasına katkıda bulunabilmektedir.
Diyetisyen Ece Kirmit web sitesi ve sosyal medya kanallarında bulunan içerikler bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi, tanı ve bilgi için iletişime geçiniz.
@ 2023 Tüm Hakları Saklıdır.